#konya #folk #folksong #folkmusic

Bu kıymetli arşivi sizlere ulaştırabilmem konusunda gerekli hassasiyeti göstererek izin veren sayın Tunçay Eruçar beyefendiye sonsuz teşekkürlerimle...


Barana denilince Konya’da musiki takımı anlaşılır. Barana'da divan sazı,
cura, ud, kanun, def, tahta kaşık çalan müzisyenlerle türkü söyleyen solist
bulunur. Konya’nın köy ve kent merkezinde gerçekleştirilen barana sohbetleri Konyamüzik kültürü içinde önemli yer tutar. Barana, oturakta bulunan müzisyenlerinoluşturduğu topluluğa verilen isimdir. Barana sohbetleri, adını bu topluluktanalmaktadır. Barana sohbetleri aynı yaş grubunda olan müzisyenlerin toplanarak müzik yaptıkları ve muhabbet ettikleri meclise verilen isimdir. Barana denilen topluluk, bir araya gelip yörede milli de denilen Konya türkülerini çalıp söylemek için haftalık toplantılar sürdürmektedir.

Barana sohbetleri, oturak âlemlerinin devamıolarak görülmüş, birden fazla ortak noktası olduğu ifade edilmiştir. Ancak, barana sohbetleri oturak âlemi kültürünü yansıtmaya çalışsa da oturak âlemlerinden farklı bir kimliğe bürünmüştür. Oturak âlemlerinde bulunan yemek, içki ve halk
oyunları barana sohbetlerinde bulunmamıştır. Aynı şekilde hovarda (efe), halk oyunları oynayan kadınlar, cinsel amaçla oturak âlemlerine alınan kadınlar barana sohbetlerinde bulunmamıştır. Müzik ve sohbet ana unsur hâline gelmiştir. Barana sohbetlerinde kullanılan çalgı yelpazesi genişlemiş, farklı yörelerden eserler barana sohbetlerinde icra edilmeye başlanmıştır.

Oturakta divan sazı mutlaka olur. Ut olmazsa olmaz. Kanun olursa daha
iyi olur tabi kanun çalan azdı üç beş kişi vardı eskiden. Saz önemli cura
vardı. Arkadan kaşık çalan olurdu. Darbukayı pek sevmezlerde oturak
içerisinde. Ut, bağlama ve cura çok önemli açışları arada dolaşmaları bu
sazlarla yapılırdı.

Konya’da ut enstrümanının kullanılmasına Mevlevi dergâhından Saadettin
Çelebi vesilesi ile olmuştur. Saadettin Çelebi Konya’da doğmuş olmakla
beraber, babası Vahit Çelebi Halep Mevlevihane’si postnişinliğine
atandığından o da sekiz yaşlarındayken babasıyla birlikte Halep’e gitmiş ve
orada ut dersleri alarak müzik bilgisini artırmıştır. Konya’da ut sesini ilk
olarak Saadettin çelebi duyurmuştur. Saadettin Çelebi’nin ut çalgısını Konya’ya tanıtması, ut çalgısının oturak âlemlerinde kullanılmasına zemin hazırlamıştır.
Eski dönemlerde Mevlevi dergâhlarında sema ayini içinde mutrıban olarak
görev yapan Konyalı müzisyenler, zaman zaman kendi aralarında oturur
muhabbet meclisleri kurarlarmış. Klasik Türk müziğinin önderleri olan bu
kişiler muhabbet toplantıları içinde türküler bestelemişler ve kendi
aralarında bu türküleri çalıp söylemişlerdir. Klasik müzikte otorite olan bu
kişiler Konya türkülerinde klasik şarkılara benzer bir yapı içinde ve ara
nağmeli olarak bestelemişlerdir. Kanımızca Konya türkülerini bu özellikleri
yüzünden müzik kültürümüzün klasik türküleri demek daha doğru olur.

Daha Geniş ve Detaylı Bilgi İçin
Kaynak : https://dergipark.org.tr/en/download/...

İcra Edilen Eserin Notası
https://www.repertukul.com/SERIF-HANIM-ATA-DA-BINER-ESTIRIR-804

İcra Edilen Eserin Sözleri

Hey hey hey
ŞERİF HANIM ATA DA BİNER ESTİRİR
(aman ben yandım aman sürmelim aman)
PARMAKLARIN ÜZENGİYE KESTİRİR (aman)

Bağlantı:
ŞERİF HANIM TENHALARDA KONUŞALIM
ISSIZLARDA BULUŞALIM

Hey hey hey
ŞU BERBERİN USTURASI KESKİNDİR
(aman ben yandım aman sürmelim aman)
VALLAH BİLLAH O YAR BANA KÜSKÜNDÜR

Bağlantı

Hey hey hey
ŞU BERBERİN PEŞTEMALI İPLİKTİR
(aman ben yandım aman sürmelim aman)
VALLAH BİLLAH BENİM YARİM KEKLİKTİR (aman)